Ototeknikveri 12 Mayıs 2015 06:19
Viyana Motor Sempozyumu 2015; Geleceğin sürüş keyfi için Power eDrive sloganı ile BMW'nin gelecek teknolojilerinin detaylarını gün yüzüne çıkarttı. BMW AG Geliştirmeden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Klaus Fröhlich, firmanın iki elektrikli sistem ve bir yanmalı motoru biraraya getiren inovatif teknolojisini sundu. BMW eDrive teknolojisinin ilk BMW i modellerinde başarılı piyasaya çıkışını takiben, BMW Group gelecek için kendi bünyesinde yüksek verimlilik ve markanın tipik sürüş keyfini biraraya getiren elektrikli sürüş sistemlerini geliştirmeye odaklanıyor. 36. Uluslararası Motor Sempozyumu'ndaki konuşmasının bir parçası olarak BMW AG Geliştirmeden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Klaus Fröhlich ileriye dönük bir plug-in hibrit sürüş konseptinin sunumunu yaptı.
Tamamen elektrikli bir sürüş deneyimi ve yüksek hızlarda geliştirilmiş dinamikler sunmasının yanı sıra, konsept geleneksel yakıt kullanan ya da büyük boyutlu arabalardaki uzun mesafe sürüş yeteneğine de sahip. Power eDrive teknolojisini gözler önüne seren bir model şimdiden inşa edildi ve gelecekteki orta ve büyük segmentindeki araba mimarilerinde potansiyel kullanıma dair fikir veriyor.
Fröhlich “Gelecekte farklı ihtiyaçlar için çok çeşitli sürüş sistemleri olacak.” diyor. BMW i3'ün aldığı olumlu tepkiler 100 kilometreyi pek aşmayan günlük şehiriçi kullanımda tamamen pilli bir elektrikli sürüş sisteminin küçük ve orta boyutlu arabalarda başarılı bir çözüm olduğunu gösteriyor.
Dinamikler ve uzun mesafeye uygunluk anlamında ise şehiriçi kullanımın ötesindeki ihtiyaçlar için en iyi çözüm inovatif plug-in hibrit sürüş sistemleri. Fröhlich, bu alanda Power eDrive teknolojisinin -BMW eDrive'ın BMW i8 ve BMW X5'de başarılı tanıtımının ardından- gelişimin bir sonraki adımını temsil ettiğini belirtiyor.
Power eDrive ile, plug-in hibritin güçlü yanları daha da geliştirilecek. Toplam 600 kilometre sürüş mesafesi büyük araçlar için de yeterli bir uzun mesafe yeteneği vaad ediyor. İstatistiksel olarak bakılırsa, tipik bir sürücü kat ettiği ortalama yıllık yolun %80'ini sadece elektrikli sürüşle gidebilir.
Dahası, Power eDrive teknolojisi BMW ile özdeşleşmiş sportif potansiyel ile geliyor. Hem ön hem arka akslarda elektrikli sürüşle, sürüş keyfi somut bir deneyime dönüşüyor. Ancak bu sürüş konseptinin dinamik potansiyeli açık yolda orta hızlarda ve sıfırdan hızlanırken gerçekten kendini gösteriyor. Daha yüksek hızlarda yanmalı motor da yedek kaynak olarak devreye sokulabiliyor. Gerektiği gibi dinamikleri sağlamanın yanı sıra, Power eDrive aynı zamanda günlük kullanımda ciddi bir verimlilik artışını garantiliyor.
Frölich Power eDrive teknolojisini “Yüksek oranda dinamik yanıtlar önemli bir özellik, bunlar yüksek hızlarda süreklilik arz eden bir tepki haline geliyor. Power eDrive elektrikli sürüş keyfini yanmalı bir motorun uzun mesafe kabiliyeti ile birleştiriyor.” şeklinde açıklıyor. Bu inovatif yüksek oranda elektriğe dayalı teknoloji ve devam eden tamamen elektrikli sürüş geliştirme çalışmaları ile BMW Group gelecekte her araba segmenti için ideal elektrikli sürüş deneyimini sunabilecek. Bu esnek konsept verimliğin ve BMW'nin karakteristik sürüş keyfinin daha da geliştirilmesine kapı açıyor. Aynı zamanda çok çeşitli hedef kitlelerin ve piyasaların ihtiyaçlarını da karşılayabilyor.
Son Güncelleme : 12 Mayıs 2015