Mercedes'in Yeni 2.0 Dizeli E 220 d ile Geliyor
Ototeknikveri 07 Mart 2016 01:16
Dizel’in geleceği Mercedes-Benz E-Class ile başlıyor: Daha ekonomik ve güçlü, daha hafif ve kompakt.
OM 654 kodlu dört silindirli yeni dizel ünite, Mercedes-Benz’in çığır açan yeni motor gamının ilk kez ortaya çıkışında dikkat çekiyor. İbret verici verimlilik ve salınım seviyeleri premium dizelin geleceğe meydan okumasını sağlarken aynı zamanda dizel motorların zorlu küresel iklim hedeflerini tutturmadaki oynadığı rolün altını çiziyor. Mercedes-Benz, 2016 baharında yeni E-Class E 220 d modelinde kullanılacak ilk tam alüminyumdan yapılma dört silindirli dizel motorunun dünya galasını kutluyor. “Yeni motor gamı, Mercedes-Benz’in dizeldeki 80 yılı aşkın tecrübesini ihtiva ediyor. Yeni premium dizeller daha verimli ve güçlü, daha hafif ve daha kompakt olup gelecekteki tüm küresel emisyon standartlarını karşılamak üzere tasarlandı.” diyor Daimler Yönetim Kurulu üyesi ve Grubun Mercedes-Benz Araçları Ar-Ge Sorumlusu Prof. Dr. Thomas Weber ve ekliyor: “Eğer trafikteki kamyon ve araçların CO2 salınımlarını daha da düşürmek istiyorsak bize göre dizel motorlar kesinlikle gereklidir.”
Sürdürülebilir mobilite yolunda takip ettiği yol haritasında Mercedes-Benz hibrit ve elektrikli taşıtların yanısıra modern içten yanmalı motorların optimizasyonuna da önem veriyor. Özellikle ekonomik, temiz ve Avrupa’da oldukça popüler olan dizel motorlar filo araçlarının yakıt tüketimindeki azalmaya önemli ölçüde katkıda bulunuyor.
Mercedes-Benz doğru yolda. 1995’ten beri, 20 yıldır yolcu araç filosunun ortalama tüketimi 9.2 l/100 km (230 g CO2 /km)’den 5.0 l/100 km (125 g CO2/km)’ye yani neredeyse yarıya düştü. Günümüzde Mercedes Benz’in 120 g/km’den daha az salınım yapan 68 modeli ve A+ veya A verimlilik etiketine sahip 108 modeli bulunmakta.
Modüler motor ailesi Mercedes-Benz’in araç ve minibüslerinde geniş bir uygulama alanına sahip olacak. Önden, arkadan ve dört tekerden çekişli araçlar için enine ve boyuna motor yerleşimlerinin yanısıra çeşitli güç çıkışları için planlar mevcut. Bu olanaklar da yeni motoru oldukça önemli yapıyor çünkü verimlilikteki iyileştirmeler Mercedes-Benz’in filo tüketimine direkt olarak etki etmekte.
Yeni jenerasyon motorların amaçlarından bir diğeri ise çeşitliliği mümkün olduğunca azaltmaktı. Motorun kompakt boyutları onu farklı araç modellerine adapte etmede esneklik sağlıyor. Güç ünitesi ve araç arasında kalan arayüzler tüm model serilerinde standart hale getirildi. Özellikle egzoz çıkışındaki arıtma sistemlerinin tüm elemanları artık araca göre değil doğrudan motora göre ayarlanacak.
OM 654 kodlu yeni dört silindirli motor 2016 baharındaki yeni E-Class 220 d modeliyle çıkışını kutluyor. Yeni motorun yaklaşık %13 daha az yakıt tüketimi ve CO2 salınımı ve bununla birlikte güç çıkışındaki ileri ölçüde artış (125 kw yerine 143 kw) gibi getirileri bulunmakta.
Yeni motorun en önemli yenilikleri:
• Tam alüminyum yapıya sahip ilk dört silindirli dizel motor
• Çelik pistonlara sahip kademeli yanma odası, NANOSLIDE silindir kaplaması, dördüncü nesil common-rail enjeksiyon
• Tüm egzoz gazı arıtma teknolojileri doğrudan motora göre ayarlanmakta
• Belirgin ölçüde daha hafif ve daha kompakt: 168.4 kg vs. 203.8 kg (-17%), 2.15 litre yerine 2 litrelik hacim, silindir aralıkları 90 mm vs. 94 mm
• Alınan çok sayıda önlem sayesinde daha düşük gürültü seviyesi ve olağanüstü titreşim konforu.
Egzoz salınımları: Gelecek için ayarlandı
Yeni dizel motor gelecekteki emisyon mevzuatlarını karşılamak üzere tasarlandı (RDE – Gerçek Sürüş Salınımları). Mevcut NEDC ölçüm çevriminin aksine WLTP (Dünya çapında uyumlu hafif taşıtlar test prosedürü) çevrimi gelecekte standart ve gerçek dünyadaki tüketim rakamlarının birbirine daha yakın olmasını sağlamaya çalışmakta. Ek olarak Avrupa’da Gerçek Sürüş Salınımları (RDE) için bir ölçüm prosedürünün tanıtımı planlandı. Bu da Mercedes-Benz tarafından aktif olarak desteklenmekte.
Verimli salınım azaltımıyla ilgili tüm bileşenler doğrudan motora bağlanıyor. Yalıtım önlemleri ve geliştirilmiş katalizör kaplamalarıyla desteklendiğinde soğuk çalıştırma veya düşük yük esnasında motor için sıcaklık yönetimine kesinlikle gerek kalmıyor. Salınım açısından sağladığı faydalara ek olarak özellikle kısa yolculuklarda yakıt tasarrufuna da katkıda bulunuyor. Egzoz arıtma sistemleri, motorun yakınına konumlandırılması sayesinde düşük bir ısı kaybına ve ideal çalışma koşullarına sahip.
Yeni motor çok yollu egzoz gazı resirkülasyon sistemiyle (EGR) donatılmış halde. Bu da soğutulmuş yüksek-basınçlı ve düşük-basınçlı EGR’yi bir araya getirmekte. Bu sistem tüm motor haritası boyunca motordan atılan arıtılmamış gazları belirgin ölçüde düşürerek yanma merkezini yakıt ekonomisi için ideal hale getiriyor.
Turboşarjdan gelen egzoz gazı ilk olarak bir dizel oksidasyon katalizörüne gönderiliyor. Daha sonra su sğoutmalı dozaj modülü vasıtasıyla AdBlue’nun eklendiği aşağı hava akışlı bir mikserden geçiyor. Özel olarak geliştirilmiş karışım bölgesi sayesinde AdBlue mümkün olan en kısa mesafede buharlaşarak egzoz gaz akışına katılıyor ve eşit olarak partikül filtresinin yüzeyine (sDPF-azot oksitleri indirgemeye yarayan kaplamalı partikül filtresi) dağıtılıyor. sDPF’nin arkasında konumlandırılan SCR katalizör de azot oksitlerin daha iyi indirgenmesini sağlıyor. Ancak o zaman arıtılmış egzoz gazı egzoz sistemine giriyor.
Son Güncelleme : 08 Mart 2016
