Ülkemiz ilk kez hibrid teknolojisiyle 2006 yılında ikinci nesil Honda Civic Hibrid ile tanışmıştı. İlk nesli 2001 yılında tanıtılıp, 2002 yılının ilk aylarında Japonya ve Kuzey Amerika’da, 2003 yılının sonlarında ise Avrupa’da satışına başlanan Civic Hibrid, Honda Insight ve Toyota Prius’dan farklı olarak güncel bir aracın paralel hibrid sistemli bir araca dönüştürülmesiyle meydana gelmiştir. Civic Hibrid’de, 1339 cc hacimli 6000 d/d’de 95 hp güç ve 2500 d/d’de 167 Nm tork üreten benzinli motor ve gerekli durumlarda devreye giren 20 hp’lik bir elektrik motoru bulunmaktadır. Honda’nın Civic modelinin ayrıca ülkemizde 1.6 litre benzinli 125 HP güç üreten bir konvansiyonel modeli daha bulunmaktadır. Hibrid Civic’in konvansiyonel Civic’ten yaklaşık %20 daha fazla olan 60.000 TL’lik fiyatı yüksek satış rakamlarına ulaşmasına engel olmuştur.
2010 yılı itibariyle 1.8 litrelik içten yanmalı motora sahip olan üçüncü nesil Toyota Prius’da ülkemizde satışa sunulmuştur. Prius’un 1 Mart 2010 tarihi itibariyle 87.000TL ile 103.000TL arasında değişen fiyat etiketine sahip olmasının en büyük etkeni, içten yanmalı motorunun 1.6 litrenin üzerinde olması sebebiyle bir yüksek vergi diliminde kalması olarak gözükmektedir.
Yüksek ilk yatırım maliyetleri sebebiyle hibrid elektrikli araçlara olan talebin düşüklüğü, mikro hibrid sisteme sahip Fiat Punto Evo ve Doblo, Volvo C30, S40 ve V50 gibi modellerin ülkemizde piyasaya çıkmasıyla değişim göstermeye başlamıştır. Bu araçlarda mikro hibrid sistemden kaynaklanan %3’lük fiyat artışı sistemin avantajları düşünüldüğünde göz ardı edilebilmektedir. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde bu sistemin ülkemizde iyice yaygınlaşıp diğer hibrid sisteme sahip araçların önünü açması muhtemeldir. Elektrikli araç konseptlerinin yavaş yavaş ortaya çıktığı günümüzde, akaryakıt sektörünün büyüklüğü tümü elektrikli araçlara geçişin önünü tıkayabileceğinden hibrid elektrikli araçların potansiyeli yüksektir.
