Müller: “Şehir içi ulaşımı, geleceğin ulaşım teknolojileri ile birlikte düşünüyoruz”
Ototeknikveri 06 Mart 2018 06:12
Volkswagen, grup içerisinden 200 uzmanla 2030 yılı ve sonrasında şehir içi ulaşımın nasıl olacağını çiziyor.
Volkswagen Grubu için, e-mobilite, otonom sürüş, tüm yol kullanıcılarının dijital ağlarla birbirine bağlanması ve yeni mobilite servisleri, şehirlerde ulaşımı daha verimli, çevre dostu ve yaşanabilir hale getirmek için çözüm potansiyeli taşıyan en önemli faktörler. Grup, 2022 yılı itibariyle bu gelecek teknolojilerine 34 milyar euro’dan fazla yatırım yaptı.
Volkswagen Group CEO'su Matthias Müller, Cenevre fuarının hemen öncesinde düzenlenen grubun geleneksel Medya Gecesi'nde "Kentsel hareketliliği yeniden tanımlamak istiyoruz ve bu amaçla sistematik olarak insanlara ve ihtiyaçlarına odaklanıyoruz, teknoloji sadece bunun için bir araç" dedi.
UNO'nun tahminlerine göre, 2050'ye kadar dünya nüfusunun neredeyse yüzde 70'i kentsel alanlarda yaşıyor olacak. Küresel gelirin yüzde 80'inden fazlası kentlerde üretiliyor. Ulaşım kent yaşamı için çok önemli bir faktör. Öte yandan, hava kalitesi, aşırı taşıt ve insan kalabalığı ile dolu sokaklar, trafik sıkışıklığı ve kısmen modası geçmiş altyapı çözülmesi gereken bazı zorluklar arasında.
Müller, konuşmasının devamında "Hareketliliğin geleceği her şeyden önce şehirlerde yatıyor, yani en acil çözüm bekleyen sorunların bulunduğu ve değişime olan ihtiyaç ve potansiyelin en üst düzeyde olduğu yerde. Bireysel hareket özgürlüğünü korumak için bugün sürüşle ilişkilendirdiğimiz birçok şeye elveda demek zorundayız. Hareketliliği gözden geçirmeliyiz ve yeniden tanımlamalıyız ve bu konudaki çabalarımızı daha da artıracağız" dedi.
"Geleceğin Kafaları" 2030'un ötesini düşünüyor
Dünyanın metropol alanları arasında bazı temel farklılıklar var. Volkswagen Grup Araştırma içerisinde kurulan özel ekip, farklı ihtiyaçlara mümkün olduğunca uyacak şekilde gelecekteki bireysel hareketlilik için çözümler üretmek için tüm departmanlardan yaklaşık 200 uzmandan oluşuyor ve markalar en önemli eğilim ve senaryolar üzerinde çalışıyor. "Geleceğin Kafaları" ekibi, 2030 yılı ve sonrası için bireysel hareketliliğin geleceğini düşünüyor ve tasarlıyor.
Örneğin San Francisco'da, teknoloji meraklısı ve çevre dostu nüfus nedeniyle elektrikli araçlar hızla yayılmış olacak. 2030'da Pekin metropol bölgesinde 130 milyon kişi yaşıyor olacak ve otonom araçlar için özel otoyollara ihtiyaç duyacaklar. Yolcu taşımak için özel tasarlanmış insansız hava araçları (drone) daha uzak bir gelecekte ulaşımda rol alabilir. Hindistan'ın en büyük kentsel alanlarından Mumbai'de kronik olarak aşırı kalabalık ulaşım sistemi, yenilikçi hızlı otobüsler, e-hareketlilik bölgeleri ve yeni paylaşımlı yolculuk servisleri gibi çözümlerle rahatlayabilir.
Bireysel hareketlilik çözümleri için kuluçka merkezi olarak şehirlerle ortaklıklar
"Hareketliliğin Geleceği" projesinin bulguları, Volkswagen Grubu'nun gelecekteki ürün ve hizmetlerini planlama ve geliştirme konusunda kullanılmaya hazır hale geliyor. Şirket kendisini belediyeler için bir ortak olarak görüyor. Barselona'dan Stockholm'e, ABD'deki Somerville'den Çin'deki Şanghay'a kadar onlarca belediye ile çeşitli ortak projeler ve hizmetler geniş bir yelpazede geliştiriliyor, test ediliyor ve uygulanıyor.
Hamburg belediyesi ile kurulan ulaşım ortaklığı, bu faaliyetlerin ne kadar çeşitlilik gösterdiğini de ortaya koyuyor. Şehirde sadece birkaç gün önce 50 e-Golf, halktan temsilcilerin, girişimcilerin ve yetkililerin kullanımı için teslim edildi. MAN, Hamburg limanında ve seçilen otoyol bölümlerinde otonom kamyon kullanımını deniyor. Volkswagen markası Hamburg'da "WeDeliver" hizmetini de başlatacak. MOIA, kendi bünyesinde geliştirilen, tamamen elektrikli 6 koltuklu bir servis kullanarak, bu yıl şehirde paylaşımlı yolcu taşıma hizmetini test etmeye başlayacak. Başlangıçta, Hamburg'daki filo 200 minibüsten oluşacak. Gelecekte şehirde binlerce MOIA servisi yollarda görülebilir. Diğer şehirler için de planlar tamamlanmak üzere.
"CarLa" - elektrikli otomobiller için ilk şarj robotu
Volkswagen Grubu medya gecesinde, otomasyon uzmanı Kuka ile birlikte geliştirdiği, otomobiller için ilk mobil şarj robotu "CarLa"yı da sundu. Hem kamusal alanlarda hem de evde kullanılmak üzere tasarlanmış bu tür tam otomatikleştirilmiş robotlar, e-hareketliliğin kabulünü artırmaya önemli katkı sağlayacak. "CarLa" tercihen otonom sistemle arabayı park ettikten sonra otomatik olarak pili şarj etmeye başlıyor. Bu ortak proje ile iki şirket şarjın nasıl hızlı, basit ve otonom bir şekilde çalışabileceğini gösteriyor. "CarLa" bu yönleri ile endüstri standardı olma potansiyeline sahip. Her iki şirket de araştırma işbirliğini pilot üretim safhasına genişletmeyi planlıyor.
VW Grup CEO'su Matthias Müller yeni şarj robotu için "İnsanlar bu teknolojiyi hızlı, kolay ve rahat bir şekilde araçlarını şarj edebildikleri zaman kabul edecekler. Geleceğin 'CarLa' gibi hizmet robotlarına ait olduğuna inanıyorum ve Kuka ve Volkswagen Grubu'nun bu konuda öncü firmalar olmasından mutluyum" dedi.
E-mobilite, tüm segmentlerde hız kazanıyor
Volkswagen Grubu, e-hareketliliğin tüm segmentlerde atılım yapmasına katkı sağlamak istiyor. Şirketin programında 8 elektrikli araba ve plug-in hibrit bulunuyor. Bu sene, seriye 500 kilometrelik menzili ile dikkat çeken elektrikli SUV Audi e-tron da katılacak. Porsche Mission E ve ilk VW I.D. modeli 2019'da bunu takip edecek. Ticari araç markaları için de e-hareketlilik devrimi gerçekten hızlı hareket ediyor. Volkswagen Ticari Araçlar'dan eCrafter bu sonbaharda piyasaya sunulacak. MAN ve Scania'nın bu yıl sonuna kadar testlerine başlanacak ilk elektrikli şehir içi otobüsleri 2019'da seri üretime geçecek.
Müller, e-mobilite ilgili açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı: "Tüm zorluklara rağmen, özellikle şehirlerde karşılaştığımız zorluklara rağmen, çözümün bir parçası olmak istiyoruz. Volkswagen Grubu'nun 12 markasıyla diğer gruplardan çok daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Grup olarak, değişmek ve değiştirmek için gerekli güce sahibiz. Bugün, motosikletten şehir otobüsüne, ekonomikten lükse taşıtların hemen hemen her yönünü yansıtıyoruz ve otomobillere olan sevgimizin yanı sıra teknolojinin de bu alan için hayati önem taşıdığını çok iyi kavradık."
Son Güncelleme : 07 Mart 2018
