Aktif Direksiyon sisteminin kalbinde, direksiyon sütununa entegre peyk dişlisi yatar. Eklemdeki bir elektrik motoru, ön tekerleklerin direksiyon açısını Sedan’ın mevcut hızına göre ayarlar.
Daha düşük hızlarda sürerken – şehir trafiğinde giderken, park ederken veya virajlı dağ yollarındayken, Aktif Direksiyon sistemi direksiyon açısını arttırır. Ön tekerlekler direksiyonun küçük hareketlerine anında tepki verir ve sürücünün direksiyonu defalarca döndürmesine gerek bırakmadan sıkışık alanlarda manevra yapmasını mümkün kılar. Park etmek daha kolaydır ve aracın çevikliği de daha yüksektir.
Orta hızlarda da direksiyon kullanımı kolaydır. 120 ila 140 km/sa gibi yüksek hızlarda (modele bağlı olarak) akıcılığın sürdürülmesi için Aktif Direksiyon daha dolaylı olur.
Aktif Direksiyon sistemi, direksiyonun hareketine oranla direksiyon açısındaki değişiklik miktarını azaltır. Bu da sürücüye yüksek hızlarda daha hassas sürüş avantajı verir, beraberinde dengenin mükemmel bir şekilde korunması ile daha fazla konfor da sağlar.
Eğer savrulma veya değişken yüzeyde fren yapma gibi bir dengesizlik durumu araç için risk oluşturursa, DSC sorunu algılar ve onu aşmak için Aktif Direksiyon sistemini kullanabilir. Mesela güvensiz sapmayı azaltmak için Aktif Direksiyon sistemi direksiyon açısını en usta sürücüden de daha hızlı arttırabilir. Aktif Direksiyon sistemi direksiyon ile ön tekerlekler arasındaki doğrudan bağlantıyı kesmez, dolayısıyla elektronik sistemlerinin tümünün birden arızalanması gibi nadir bir durumda bile, BMW tamamıyla kontrol edilebilir halde kalır. Çünkü, herhangi bir sorunun ortaya çıktığı anda uyarlama mekanizması bir pivot kullanarak Aktif Direksiyon sistemini engeller ve böylece sürücü durumu sürekli kontrolü altında tutar.